Yeni bir konuyla yeni bir bloğa başlarken, hayatımda yer etmiş, en çok sevdiklerimden biri olan ve hakkında yazacak bir çok konu olan Bozcaada'yla başlamak istedim.
İkisi yaz ikisi kış olmak üzere tam dört kez uğradığım Bozcaada'dan her seferinde farklı notlar alarak döndüm.
En günceli yaz seyahatim olduğu için bu yazıda sizlerle "Yaz mevsiminde Bozcaada" notlarımı paylaşacağım.
Ulaşım
Hem Tekirdağ hem de Bursa üzerinden ulaşabileceğiniz Geyikli Vapur İskelesi'nden kışın daha seyrek yazık ise neredeyse saat başı arabalı vapurlar kalkmakta. Gestaş Deniz Ulaşım sayesinde adaya 30dk'da ulaşabiliyorsunuz. Ancak yaz mevsiminde meydana gelen devasa 2 saatlik kuyrukları göze alıp yola çıkmanızı tavsiye ederim.
İstanbul'dan gelen biri olarak Tekirdağ-Keşan yolu üzerinden, Gelibolu-Lapseki arabalı vapur hattını kullanarak Anadolu tarafına geçmek, ardından Geyikli Vapur İskelesine ulaşmak en çok tercih ettiğim yol.Gelibolu'dan Lapseki'ye geçmek için yine Gestaş'ın internet sitesinden faydalanabilirsiniz. Bozcaada kuşbakışı haritadan yakın gibi gözükse de uzak; ancak gittiğinizde iyi ki buradayım dedirten bir yer.
İlk Karşılaşma
İşte adaya yanaşır yanaşmaz sizi karşılayan o güzel manzara "Bozcaada Kalesi". Çeşitli zamanlarda yağmaya maruz kaldığı için kale adaya yerleşen her medeniyet tarafından onarılmış. Ancak içerisinde birkaç mezar taşı ve amforalardan oluşan müze dışında herhangi bir kalıntı yok. Yine de tarihi dokuyla başbaşa kalmak, sıcak yaz gününde esen rüzgardan faydalanmak ve manzara fotoğrafı çekmek için mutlaka ziyaret edilmeli derim.
Konaklama
Ben her gittiğimde Rum Mahallesinde kalmayı tercih ediyorum. Hem ada dokusuna çok daha uygun, hem de merkeze yakın. Tavsiye edeceğim oteller sade ama şık ortamıyla 9 Oda, masal evi gibi görünüşüyle Aliki ve önünden denize girme imkanı olan Kaikias. Ayazma Plajının yoğunluğundan kaçmak için Kaikias'ın Plajı'ndan kaleye karşı hem de şehir merkezinde denize girme imkanını mutlaka değerlendirin. Bozcaada'ya giderken en sık baktığım site Bozcaada Rehberi'ne siz de mutlaka göz gezdirin. Konaklayacak daha bir çok güzel otel için yardımcı olacaktır.
Yemek-İçmek
Rezervasyon konusunda mutlaka dikkat etmeniz gereken konulardan biri de yemek. Adaya vardığınız andan itibaren tüm yemek yiyeceğiniz yerleri belirleyip rezervasyon yaptırmakta fayda var. Rum mahallesindeki restorantlar limandakilerle kıyaslandığında hem servis kalitesi hem de yiyecek çeşitliliği açısından daha avantajlı. Üstelik ambians olarak çok daha eğlenceli. Kendinizi bir anda bir yunan adasında zannedebilirsiniz. Biz yemeklerimizi Lodos, Sandal ve Simyon'da yedik. Çok da memnun kaldık. Özellikle Sandal'da yediğim Sakızlı Enginar hala aklımda. Bir de bahsetmeden geçemeyeceğim Ada Cafe var ki, şekerli sevenler için Gelincik Şerbeti, benim gibi şekerle arası çok iyi olmayanlar için de Koruk Suyu şiddetle tavsiye edilir. Bir öğlen yemeğinizi de mutlaka burada geçirmelisiniz.
Adada her yer malum sakız tadında. Sakızlı bademli kurabiye, Sakızlı Türk Kahvesi ve Sakız Reçeli alınmadan gelinmeyecekler arasında. Özellikle Çiçek Pastanesi'nin sakızlı bademli kurabiye saatine denk geldiyseniz, sıcak yeme imkanınız var demektir. Yemeden sakın dönmeyin.
Uğramaktan çok hoşlandığım birkaç yerin de üzerinden geçmeden edemeyeceğim. Kale arkasındaki Martı Restorant denize sıfır konumuyla bu yaz hem öğlen yemeyi yiyip hem de denize girme imkanı sağladığı için favorilerim arasına girdi. Bakkal ise ada mutfağının aksine daha Akdeniz Mutfağı menüsü ve güzel ortamıyla ilgi çekici yerlerden biri.
Deniz-Plaj
Bozcaada ve deniz yanyana gelince Ayazma Plajı'ndan bahsetmemek olmaz. İlk görüşte uçsuz bucaksız bir kumsal olarak bayıldığınız, sonrasında suya girince donduğunuz ama ikinci girişte ben cennettemiyim diye sorduğunuz bir yer Ayazma. Araç probleminin önüne geçmek için çok sık Kale'den Ayazma'ya minibüs kalkıyor. O yüzden plaja minibüsle gelmenizi tavsiye ederim. Tabi erken saatte. Yoksa plajda yer bulmak pek mümkün olmuyor.
Alışveriş
Bozcaada'ya gelip de burayla bütünleşmiş eşyalardan ve hediyeliklerden almamak mümkün mü?
Çarşamba günü adanın pazarı. Tam meydandaki caddeye kurulan pazardaki üzümler bakmadan geçilecek gibi değil. Adaçayı, kekik ve bal da almak mümkün. Adaya özgü domates reçeli mutlaka denenmeli. Ben bol bol hediyelik olarak Gökçeada'nın yağmur suyuyuyla doğal olarak yapılan sabunlarından aldım. Markası İmroza. Tarçınlı olan favorim oldu. Tasarım bebeklerin olduğu köşedeki tezgah ve incik boncuklar gerçekten göz alıcı. Dükkanların tezgahlara göre daha pahalı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Orjinal şeyler bulabileceğiniz bir dükkan olan Bozcaada Biz, şarap takıları ve aksesuarları satıyor. Tirbüşon yaka iğneleri, kadehten küpeler, üzümden kolyeler, hepsi birbirinden yaratıcı. Kale arkasında bulunan Naciye Butik'ten tasarım elbiseler, fularlar almak mümkün. El emeğini düşünürseniz fiyatlar makul. En azından bir şal alın derim.
Neredeyse tüm dükkanlarda bulabileceğiniz rengarenk Narlar gerçekten çok dekoratif. Büyük şehirlerde satılanlara göre de çok hesaplı. Tüm kış evinizde adadan bir hatıra olsun. Biz baktıkça, seneye bir daha gitmek için gün sayıyoruz.
0 yorum:
Yorum Gönder